26.7.05

"sırların cebri"



alıntı yapmanın, altını çizmenin hiçbir sakıncası yok.
hatta insan 'evet' dedikleriyle, seçtikleriyle, kilometreler öteden kelimeler ve görüntüler aracılığıyla kardeş olduklarıyla da tam olur biraz. ama vahşi 'kes-yapıştır'ları hatırlayınca geri duruyor insan.
"blog'unuza koyabileceğiniz en güzel şiirler bu sitede!"

ama ben bu şiiri burada görmek istiyorum. bugüne kadar dayandıysam, sebebi bu şiir tüccarlarıdır... şöyle (gereksiz) bir müdahalem olabilir benim de: öfkesi ve alaycılığı eksik olmayan bir tonda okuyun lütfen.

----------------------------------------------------------------

Lisbon Revisited (1923)

Hayır: Hiçbir şey istemiyorum.
Hiçbir şey istemiyorum dedim.

Sonuçlarınızla gelmeyin bana!
Tek sonuç ölmektir.

Estetik getirmeyin bana!
Ahlâktan söz edilmesin!

Uzak tutun benden ne varsa metafizik adına!
Eksiksiz sistemlerin çığırtkanlığını yapmayın bana, fetih defilesi yapmayın önümde

Bilimler (bilimler, Tanrım! bilimler)-
Bilimler, sanatlar, modern uygarlık!

Ne kötülük yaptım ben Tanrılara?
Hakikat onlardaysa, kendilerine saklasınlar!

Teknisyenim ben, ama tekniğin içindedir benim tekniğim.
Deliyim ben bunun dışında, mutlak bir deli olma hakkıyla.
Mutlak bir deli olma hakkıyla, işitiyor musunuz beni?

Bunaltmayın beni, Tanrı aşkına!

Evli, işe yaramaz, sıradan ve nazik olmamı mı istiyorsunuz benim?
Bunun tersi olmamı mı istiyorsunuz, herhangi bir şeyin tersi?
Başka biri olsaydım eğer, kapris yapardım hepinize.
Ama böyle, kendim gibi, sabırlı olun!
Bensiz gidin cehenneme,
Ya da bırakın beni tek başıma gideyim cehenneme!
Niçin beraber gidecekmişiz?

Koluma girmeyin!
Koluma girilmesini sevmem. yalnız olmak isterim.
Söyledim size yalnızım ben!
Ah, ne sıkıcı size eşlik etmemi istemeniz!

Ey mavi gökyüzü -çocukluğumunki gibi-
Boş ve kusursuz ezeli hakikat!
Ey ata yadigârı, sessiz, uysal Tejo,
Gökyüzünün yansıdığı küçük hakikat!
Ey yeniden kavuştuğum acı, dünün ve bugünün Lizbon'u!
Bana bir şey vermiyorsun, benden bir şey almıyorsun, hissettiğim hiçliksin sen.

Rahat bırakın beni! Gecikmem, ben ki asla gecikmem...
Ve geciktikçe Dipsiz Derinlik ve Sessizlik yalnız kalmak isterim ben!

Fernando Pessoa

Sırların Cebri
(Nisan Yayınları - Kasım 1995 - Türkçesi: Işık Ergüden)