7.9.05

sıçan deliği



akşam olur, oyunlar biter, hava iyiden iyiye kararır. en önce babası eve erken gelen çocuklar kaybolur ortadan. sonra bazı küçükler ve bazı korkaklar. korkusuzlar en çelimsizlerin arasından çıkar çoğu zaman.

karanlığın basışı nasıl anlaşılmaz, birden herşey görünmez olur; çocukların dağılması da öyle. bir anda ıssızlaşır sokak, oyun sonsuza dek sürecek sanırken birden terkedilirsin. eve girmemekte direnir, kendince oyunlar icat edersin belki. ama akşam üzerlerinin şarkısı budur işte, tek başına söylemeye devam et: ‘evli evine, köylü köyüne, evi olmayan sıçan deliğine.’

sokağa gelecek yeni çocukları bekler birileri. gelenler, onların uzun geceleri sokakta geçirdiğinden habersiz, tazeliğin şımarıklığını yaşar. yorgunluk giderek artar, evlerden gelen sıcak çağrılar ve yeni çocukların anlamayan enerjisi epeyce zorlar. ama direnmek iyidir, sokak güzeldir.