2.3.08

olduğun gibi..



bir zamanların striptizcisi diablo cody, senaryo oscarını alırken, 'beni olduğum gibi seven aileme' diye ve ağlayarak bitirdi konuşmasını. ne kadar doğru bilemeyiz, belki de artık spielberg ile imzaladığı sözleşmenin gölgesinde kalmıştır geçmiş ve bu gözyaşları herşeye rağmen biraz geçmişin kızgınlığı, biraz kazanmış olmanın duygusu, ama en çok da aslında sadece kendin olduğun için sevilmek istemenin ifadesidir. irili ufaklı taarruzlarla, herşeyin teröre dönüşebildiği değiştirme ve kendi istediği şekle dönüştürme savaşında yenilmediği için ağlıyordur belki de. çünkü 'değiştirmeye çalışmadan olduğu gibi kabul etmek ve sevmek' çok az insana/aileye/topluluğa/ülkeye nasip olan bir erdem.

'oscar törenine striptiz kıyafetiyle katılınmaz' demeyecektir artık kimse ona, ayağına topuklu birşeyler giymesini dayatamamış prototip tanrıçaları. bir zamanlar belli ki sıradışı kimliğinin dışavurumu olan kıyafetleriyle neler yaşadığını tahmin edebiliriz. kolundaki renkli dövmeler, çıktığı star basamaklarında sadece bir farklılık artık.

olduğu gibi kabul etmemek, kontrol hastalarının 'iyiliğini istemek' başlığı altında yazdıkça yazdığı, kendilerinin yazıp kendilerinin inandığı bir romandır. 'ben böyle hayal etmemiştim' hezeyanlarıyla geçirilen ömürler.

ya da hepsi benim uydurmamdır. gerçekten laiklik elden gidiyordur..
--------------------------------------------------------------------------------------------
not: 'olması gereken' durumcuların herhalde tüylerini diken diken eden bir başka 'olduğu gibi'yi söylemeden geçemiycem. çünkü 'ben bir oskarlı kadınım, beyim de ödül alacak' demeyip o en 'fargo'nun polis kadını' haliyle törene gelen, cool coen kardeşler ödül alırken fiiiyt diye ıslık çalan frances mcdormand'ın da hastasıyımmm.