30.7.07

eleştiri mi? hadi canım..


birkaç sene önce bir sekiz mart toplantısından yükselen 'bütün kızlar toplandık' seslerini duyunca, 'hadi ya' demiştim. 'bu şarkıya mı kaldı biraradalığın ve kadın hareketinin ifadesi..' ama olanla ölene çare yok biliyorsunuz, hissiyat buysa, ifadesi de böyle olur..

ama ardından gelen şarkı hiç de o kadar masum olmadı. aslında tek taş peşinde koşan kadın milletine laf etmek için yola çıkmış gibi görünen sözler, ille de onun ya da bunun tarafından alınması gereken bir tek taşın varlığını hiç itiraza yer bırakmayacak şekilde yerleştirdi. mücevher firmalarının yaygınlaşmasının bu şarkıyla olan bağlantısını da çok merak ediyorum doğrusu. o gün bu gündür, bağımsız ve aklı başında olduğunu kanıtlamak isteyen binbir çeşit kadın kendisinin aldığını söylüyor, yemin billah ediyor.. üstelik evlilik yüzüğü iken, bir olmazsa olmaza döndü neredeyse. zaten soru da netleşti: sen mi aldın, adama mı aldırdın? üçüncü seçeneği seçenler pek ortada görünmüyor, dolayısıyla böyle bir seçenek yokmuş gibi aslında.

tek taşın simgelediği evliliğin de tek seçenek olması gibi bir şey. evli misin? evlenecek misiniz? size evlenme teklif etti mi? hoş, magazin insanları arasında bile soruya itiraz edenler çıkıyor arada, ama onlar da adamın evlenme teklifi ettiğini söylüyorlar yine yeminlen. oysa erkekler beraber oldukları kadınlara üç gün sonra evlenme teklif ederler genellikle zaten. ama nedense bir yan cebime koy durumu söz konusudur, 'kadınlar evlenmek ister, adamlar istemez' efsanesi de yaygınlaşır böyle böyle..

yazdığı sözlerin nereye gittiğini görüyor mu, bundan rahatsız mı bilemiyorum, ama en azından şarkının yazarı, eleştiri yaptığını, memleketi kurtardığını filan söyleyen biri değil. onu 'özgür kız' sembolü yapanlar için aynı şeyi düşünmüyorum o ayrı..

öyleleri yok mu? var! yoksa siz geçen sene herkesi hop oturup hop kaldıran 'çakkıdı'nın aslında bu eğlence kültürünü eleştirmek için yazıldığının, çook iğneleyici sözlere sahip olduğunun farkında değil misiniz? doğrudur, göbek atarken farketmemiş olabilirsiniz. tıpkı, şimdi müzik programı sunmakta olan bir genç adamın kimsenin hatırlamadığı parçasının aynısının tıpkısı olduğunu farketmediğiniz gibi. yok canım, sözler çok eleştireldi de ondan bu kadar sevildi, halkım göbek atarken özeleştiri yapmayı da ihmal etmiyor.

ve de eleştirmeye doyamıyoruz. birisinin öylesine söyleyip geçtiği bir lafa çok kızıp o meseleyi de halletmek için bir söz daha yazıveriyoruz hemen: 'evlenilecek kızlar vaaar, eğlenilecek kızlar vaaar..' sonuç nedir? eski bir bantta kalıp unutulacak sözler ölümsüzleşiyor ve sanki böyle bir ayrım varmış, böyle bir ikileme varmış gibi yerleşiyor. hadi hep beraber göbek atmaya devam. şu tek taşını kendi aldığı için pek bahtiyar olan kadınlar şimdi de hem eğlenilecek, hem de evlenilecek nitelikte olduklarını ispat çabasında. gidip gidebilecekleri yer orası, bu zemini tümden reddetmek akıllarına gelmiyor, işlerine de belki.. ikilemelere doyamıyoruz.

son olarak, bir de 'hepimiz tikiyiz' biliyorsunuz. o kadar kötü o kadar kötü bir şarkı ki, ne sözlerini ikinci kez okumaya, ne de dinlemeye tahammül edemediğim için fazla bir şey söyleyemiycem. ama yine belki farkında değilsinizdir diye ekleyelim, o da eleştirmek için yazılmış!

şimdi anladınız mı başlıkta niye öyle dayılandığımı? eleştiri mi? hadi ordan allahaşkına..

popüler kültür eleştirisi pek makbul bir dal. üstelik kolay. tv seyrediyorsun, konuşuyorsun.. bu kadar basit. herkesin yapabileceği bir jimnastik. doğru dürüst yapanları elbette ayırarak, komşu kızı çekiştireceğine ünlüleri dert edinen halkımızı (ve kendimizi de tabii ki) şimdilik affederek, şu memleketin damarlarıyla oynayanlara, tekrarın bir eleştiri biçimi olmadığını, bu işin doğru dürüst yapılmadıkça gelip kafaya böyle çarpacağını söyleyebiliriz.

tekrarlamayın, yerleştirmeyin. her ortada olana ilişkin konuşarak onları var etmeyin. bu günün hissesi budur.