7.2.09

uçan balıklar


yaş almanın en fena belirtilerinden biri 'tekrar'. kim demiş bilemem, ama sık sık hatırımda, hiç de yaştan/yaşlılıktan sözetmem gerekmeyen zamanlardan beri: "gençlikte her gün bir yıl gibi geçer, yaşlandıkça on beş dakkada bir sabah kahvaltısı.."

ortalarda sık sık söylenenlere kanmayın; yenilenmek, ilgilerini yeni ve diri tutmak bunun tam olarak çözümü olmaz, olamaz. yenilenerek tekrarlarsınız, tekrarlanırsınız.. hepsi bu..

bu sayfalarda açık ya da gizli çokça yer alan yeğen büyüdü, yazılarımı okumaya başladı ve de kendisine bir blog ediniverdi. tatilden yararlanıp gözleri belerinceye kadar bilgisayarın karşısında kalarak yazdı, birşeyler ekledi. yakında blog dünyasının benim hiç elleşmediğim alanlarını önüme serecek biliyorum. yazamadığı zamanlarda da aklına gelen yazı konularından sözetti.. bir de bana yaptığı baskı cabası: hala, hadi sen de yaz!

anlayacağınız, emrin olur deyip geçtim masanın başına, fonda cem karaca söylüyor.. tekrar konusu da oradan aklıma düştü: onun için de yazmışım iki satır bir şeyler. vapurda martılara simit atılırken, kendimden alıntı yapıyorum zihnimde: "martılara yetişemezsiniz, ne hızda, ne sükûnette.."
yıldönümleri, yılbaşı, şu bu.. kafamda cümleler uçuşuyor: yazılmış!
yeni durumlar? obama, ergenekon, hayat, diziler, kriz? tekrarı hep birlikte, her zaman yapıyoruz. eş dostla sohbet ederken hep aklımın bir köşesinde: ben bunu daha önce söylemiştim ya.. ve düşünmeden edemem: bunca yıl yazıp konuşup bunu hiç farketmeyenleri.

her neyse, korkunun ecele faydası olmadığını biliyoruz. bu sayfalarda ve hayatta tekrara düşmeye devam edebiliriz. gençlere yer açalım'ın âlemi yok, yanyana yürüyelim, onların tazeliklerinden yeşillenip eleştirileriyle güzelleşelim.

fonda çalan da uyar şimdi buraya:

dağbaşında rastladım aksakallı birisine
bin yıllık bir halıya bin yıldan beri
bağdaş kurmuş bir çınar gibiydi
sordum ona "Aşk ne ustam hayatın sırrı ne,
tepeden tırnağa aşığım ben
ve koskoca bir hayat var önümde?"


sevda kuşun kanadında
ürkütürsen tutamazsın
ökse ile sapanla vurursun da saramazsın
hayat sırrının suyunu
çeşmelerden bulamazsın
ansızın bir deli çaydan içersin de kanamazsın
----------------------------------------------------------------------------------------------
not: yenilenmek dedim de.. bakmayın geçmişten gelen şarkı sözlerine.. bütün haftayı rap dinleyerek geçirdim. ceza'nın parçalarını ezberlemek üzereyim, aklım türkiye'nin en iyi rapçisi kim sorusuna takılmış durumda. ama burada bile daha hüzünlü olanından yanaysa gönlüm, ben iflah olmam deyip geçiyorum. çubuk bükme operasyonu olarak, bir şarkı sözünü yamultup kayboluyorum: cumartesi geldi burayaaa, aklınızı almayaaa...