24.6.05

persepolis

persepolis'ten sayfalar


marjane satrapi iranlı bir kadın çizer. ülkesinin ve halkının yaşadıklarını çocuk gözüyle anlatıyor, üstelik mükemmel çizgilerle. ben fransızcasından okudum, fransızca bilmeden! biraz ağladım, biraz güldüm. birileri türkçeye çevirip yayımlasa, birileri de burunlarının dibindeki bu ülkeyle ilgili resmî ve yalan yanlış ön yargılarla örülü düşüncelerini sınasa, ne iyi olur.

marjane satrapi

not: (9 ağustos) marjane ve persepolis yakında türkçede...

bi başlayabilsem..

kendi kendine yazmak kolay, ya da bilinen bir muhataba. tanımadığın birilerinin okuma ihtimali söz konusu olunca böyle sessiz kalınıyor işte. üstelik, 'kime sesleniyorum aslında, orada biri var mı'? düşünceleri cabası. 'yazıp boşluğa yollayacağım' derken, klavyenin başında ekrana bakarak 'ilk söz' deyip kalakaldım. 'burası benim yerim, istediğimi söylerim'.. ama işte hiç de kolay olmuyormuş.

aslında temel problem seçim yapmak. 'şimdi ve burda' deyip başlamak, başlamaya fazla anlam yüklemeden, belki ortasından, mesela dün gece izlediğin bir filmden girmek meseleye.

sonuç olarak bu başlayamama krizini yazmaya çalışarak başlayayım dedim. gerisi gelir umarım.