9.10.06

haydi sibel!

üzerinden yıllar geçmiş... filmler ve üstelik başka bir durumda önünde secdeye gelecekleri bir ödül geçmiş.... kız, hiç eğilip bükülmeden geçmişiyle yüzleşip bağıra bağıra ağlayarak koşmaya başlamış ferahlayıp. ama dediği gibi, ne zaman yeni bir başarı gelse, arkasından saldırılar, tacizler, hor görmeler gırla.

internetteki haber sitelerinde, en hafifi orospu olmak üzere hakaretin bini bir para. sibel kekilli doğru söylüyor, porno sitelerine kadar gitmeye gerek yok: "siz bir de bana gelen mesajları görün de porno neymiş anlayın."

'kıskançlık' demiş.. bunu, ödül sonrasındaki tavrıyla ve söyledikleriyle bu hakaretleri edenlerin meşru zemin edinmelerine yardımcı olan sinemanın 'hanımefendi' oyuncusu hakkında söylediğini sanmam. genel bir izlenimdir, dünya hâllerini bilmekten kaynaklı bir yorumdur.. halbuki şöyle bir baksaydı şu meşhur ve meşum internet aramalarından, karşısına çıkan röportajlarda, sinemanın beşinci yıldızı olduğunu vurgulamaktan hiç vazgeçmeyen bir portre görürdü. ki ben kaç kere karşılaştıysam tv'de de aynı cümleyi edip duruyordu. şimdi birileri bunu yüzüne söylemiyordur herhalde, acı haberi biz verelim.. türk sinemasında o kadar çok beşinci vardır ki..
yani, güzellikleri, oyunculukları, herşeyleri tartışılabilir. ama tarih böyle tecelli etmiştir ve onlar kare astır, yapacak bir şey yoktur. ve daha önemlisi, ne bu ismi, ne de 'taçsız kraliçe' gibi lakapları onlar layık görmemişlerdir kendilerine.
***
onu bize tanıtan yönetmeni, 'rol için gelenlerin arasında en masumu oydu' diyor oyuncusu için. kulak verelim.
***
'duvara karşı'da film karakteri sibel, tv'de seyrettiği halterciye 'haydi sibel!' diyordu. tek kelimeyle, tek sahneyle bütün bir hayat..

şimdi de ben ona 'haydi sibel!' diyorum. haydi..

----------------------------------------------------------------------------------------------
not: haberler üzerine sıcak sıcak yazmak gibi bir derdimiz yoksa da, bu yazının gecikmişliğinin ve buna rağmen burada yer almasının nedenlerini söylemek istiyorum. selda alkor hastalanmıştı, yazarken kendimi iyi hissetmedim, bıraktım. ama ortalığı dolduran o yorumların yanında bunun gibi yazıların çoğalmasını istedim, yazdım. bu kadar...