11.7.06

zinedine'in kafası



'biz şimdi çocuklarımıza ne diyeceğiz zidane?'
(bir fransız gazetesinden)

çocuklarınıza ırkçılığın şaka kaldırır bir yanı olmadığını öğreteceksiniz. onlara adalet olmadan barışın olamayacağını söyleyeceksiniz. her zaman akıllı, uslu, anlayışlı olmanın hiç de bir halta yaramayabileceğini, birileri her an her yerde kafa atarken susanların kafasının bir gün bombaya dönüşüp olmadık yerde patlayabileceğini hatırlatacaksınız. her gün kuralları ihlal ederek yaşayanlarla, kırk yılın başı kırmızı ışıkta geçenlerin başına gelenleri yalansız dolansız karşılaştıracaksınız. bütün silahları her daim ellerinde dolaşanların asıl güçlerini, diğerlerinin bunu yapmayacağı bilgisinden aldığını dürüstçe itiraf edeceksiniz.

boş boş 'şiddete hayır' diye dolanacağınıza, 'nasıl oluyor da oluyor?' diye kafa yoracaksınız. ırkçı politikacılarınız sanki o ülkenin vatandaşı değilmiş gibi davranmayı bırakacaksınız. south park'ın gençleri gibi, zenciyi (cezayirliyi, koreliyi..) farketmeyen çocuklar yetiştireceksiniz.
***
bir kez yaşanacak şu hayatta, bir başkasının, 34 yaşındaki bir adamın hayatı için herkes ne kadar kolay kullanıyor bu kelimeyi: son...

zidane bugünlerde gitsin yamaç paraşütü yapsın istiyorum. bulutların arasından 'trajik son' diye atılan manşetlere yukardan baksın. son mu?..
***
birilerinin arada bir göğüslerinin tam ortasına bir kafa yemeye ihtiyaçları olabilir, pervasızca oraya buraya höykürürken. o kafayı atan ve bunu bu kadar herşeyi yakarak yapan adam bunu çocuklarına da açıklayabilir eminim. zafere, başarıya ulaşmak için herşey mübahtır diyenlerden daha kolay.