16.12.05

engellenemeyenler



kelimeler sırtlarına yüklediğimiz ağırlıkların altında eziliyorlar. sonra o yükleri alıp taze bir kelimeye aktarıyoruz. bir süre sonra elbet aynı âkıbet. bakış düzelmedikçe kibarlığın ve siyaseten doğruculuğun faydası yok.
***
kelimelerin seçimi elbette ideolojik. frenkçesini kullanmayı kibarlık, kibarlığı da marifet sayanlar 'don' deyince yerlerinden zıplıyorlar, oysa 'külot' sadece bir iç çamaşırı! 'homoseksüel' deyince düşünceler değişiveriyor sanki, ya da 'fahişe'lik bir meslek de, 'orospu' hakaret gibi.
***
yeğenim, adaşı olan koca şairin lafını daha iki-üç yaşlarındayken öğrendi ve 'ayıp' lafları sevmeyen büyüklerine karşı fırsat buldukça kullanıyor: "bizim oralarda göte göt denir dede!"
***
genç bir kadın, neredeyse sarışın der gibi bir hafiflikte sakat diyiveren annesini, ayıplayarak düzeltti: "sakat değil, özürlü!"
oysa 'sakat'ın sevimsiz yükünü taşıyanlar bile hoşlanmıyorlar bu kelimeden: "neyin özrü, defolu muyuz biz?"
yerine önerilen ve daha çok tercih edilen 'engelli' de sorunlu. kamburluk neye engel ki? çocuk felci geçirip zorlanarak da olsa yürüyenlerin engeli ne? ya da fotoğraftaki kadını ne engelleyebilmiş? gidip sitesine bakın, sonra oturup engellerimizin listesini çıkaralım hep birlikte. sakatlar derneği'nin sitesindeki tartışma sayfalarında bu kelime seçimlerinden yakınıyor başka bir kadın: "benim adım oya, bana sadece oya diyemez misiniz, ille de başına bir şey eklemek zorunda mısınız?"
görünür sakatlığı olmayan biri olarak bunları söylerken birilerinden güç alıyorum. meselâ, kadına kadın diyemeyenlerin sakata da sakat diyemediklerini söyleyen nazmiye güçlü'den. güçlü'ye göre sakatlar, kendine sakat, özürlü ve engelli diyenler diye üçe ayrılıyor. o halde kendi seçimimizi yapabilir, yüksüz kullandığımıza ikna oluyor ve ikna ediyorsak sakat diyebiliriz ille de kullanmak zorundaysak. ama oya'nın dediklerine kulak asmakta fayda var. üstelik yalnızca bu tanımlama için değil. insanları kategorize etme kolaylığı her yerde.

"sarışın der gibi bir hafiflikte" demişim ya, kim demiş 'sarışın' yük taşımıyor diye! sonuç olarak aslolan niyettir, kelimelerin bir suçu yok.

---------------------------------------------------------------------------------
not: moleschino'daki vera little yazısına da bir bakıverin. ne kadar geniş açılı olursa olsun tek çerçeveden bakmanın nasıl kısıtlayıcı olduğunu anlamak için. sonra belki bir kez daha düşünürüz, kim özürlü, kim engelli...