23.12.08

kalkın şu sofradan!




birileri yemekteyizm diyor buna.. bu konu hakkında yazmadan duramama hâli... ilk başta takılanlar hadi neyse, ama hâlâ sayfalar dolusu analizler, toplumun aynası olduğunu iddia edenler, insanların yemek kültürünün olmamasını dillerine dolayanlar.. oysa bütün gün aynı insanlar şu ya da bu konuda konuşuyor, evlenmeye çalışıyor, ağlıyor, görünür olmak ve para kazanmanın peşinde sürünüyorlar.. tv'de ya da bilmem kimbilir nerelerde.

buradaki vahamet, onları hâlâ, kurgu mu değil mi diye anlamaya çalışarak izlemeye devam etmekte. uzaktan çok farkedilse de izlemeden dellenmemek adına baktığım tek bölümde kötü oyunculardan birisi (ki bunu bile beceremiyor oluşu da katmerli kötülük değil mi?) itiraf ediverdi: 'tamam çekim yokken iyi davranıyorlar bana ama yine de ağrıma gitti söylenenler.' diye.. onu bile kesmeye gerek duymamışlar.. millet öyle de yiyor böyle de nasılsa.

şunu söyleyelim bilmem on bininci kez. yemeyin! canınız kurgu izlemek istiyorsa dizi seyredin, sinemaya gidin. toplumdan gelen kötü kokular ise gazetelerin üçüncü sayfalarından taştı, evlerin sandıklarından yükseliyor. bu kokuları bastırmaya naftalinli reality şov analizleri yetmiyor.

------------------------------------------------------------------------------------------------
not: yukardaki karakatürün çeşitli versiyonları var, ki farklı yorumları olmaya açık bir tema zaten.. umarım doğru imzalı olan bir tanesini kullanmışımdır ve de benim burada kullanmamda da telif haklarına ilişkin bir problem yoktur. çok bilinen ve de yazıyla doğrudan bağlantılı görseller kullanmayı sevmesem de bunu eklemeden duramadım. yazı araklamıyoruz, içimiz rahat.. çizmeye ve fotoğraf çekmeye de başlıycam bu hassasiyet yüzünden vallahi..