20.10.05

bu bir spam'dir!



internet üzerinden yayılan her türlü malzemeye mesafeli durdum oldum olası. fıkralar, karikatürler, filmler, imza toplayan ya da yardım isteyen meiller.. neredeyse hiç bir fark gözetmeden bakıyorum bütün bunlara başından beri. bu tarz şeyler gönderen bir iki arkadaşıma, yüzlerce ortak safsata yerine sadece benim için bana yazdıkları iki kelimenin daha değerli olduğunu söylemiştim zamanında. doğru, yanlış, bilemem.. ilk zamanların heyecanıyla herkese her türlü malzemeyi yollayan çok oldu elbette. bakmayın şimdi herkes spam kurbanı, herkes chat yorgunu. bunun gerçek bir iletişim yolu olmadığını anladık mı ne!

postaları karakter tahlili olarak kullanmak mümkün. yardım sitelerine son imzayı atıp yolluyor birileri durmadan. hiç işi olmaz dedikleriniz, şiir sitelerinin müdavimi, ya da açık saçık fıkra üzerinden yakınlık kurma çabaları. bir de çok ciddi, çok politik arkadaşlar var. türk büyüklerine küfreden siteleri kapatmaya çalışan ama ne hikmettir ki bu kadar çok dolaşımda olmasına rağmen hâlâ şu bilmemkaçıncı imzayı attırıp da kapatamayanlar ve dön dolaş çoğaltıp duranlar..

ben de yazdıklarımı internette çoğalttığımın ve sesimin duyulmasını umduğumun farkındayım elbette. tam da bu noktada şöyle söyleyebiliriz belki: gerçek bir iletişim yolu olmasının önü de böyle kesilmedi mi sizce? gerçek yardım çığlıkları, bu müthiş mecrada yitip gidiyorlar. inandırmak için binbir takla, sanal olmadığına dair türlü kanıt.

çok yönlü bir konu olduğunun da, tam tersi örneklerin de farkındayım. bu yüzden de bir yere bağlamıycam. tek neden, epeydir boş duran posta kutumun, taşrada yaşayan bir yakınım sayesinde yeniden hergün kırmızı alarm vermesi. yıllar önce gelen giden postalar, şimdi anadolu'dan yağıyor. yepyeni sanılarak ve bir işe yarama duygusuyla.. ona söyleyemem, anlamaz, kırılır. ama burada bağırabilirim: bir yerleri tıklayınca afrika'daki aç çocukların karınlarının doyduğuna inanmıyorum; şiirleri kendi istediğim resimler eşliğinde -hatta mümkünse imajsız- ve şairinin yazdığı düzende okumak istiyorum; birileri bir yerlerde küfrediyorsa bununla yasaların başa çıkmasını bekliyorum. ve en çok da 'günü yaşama' üzerine, erdem ve tevekkül üzerine bunca yazıyı en çok da bunlarla hiç işi olmayanların çoğaltmasındaki riyaya dikkat çekmek istiyorum. hâlâ tamamı sanal olmayan bir hayatta yaşadığımızı umarak.