10.1.06

otoportre



doğrusu, kocaman bir picasso afişinin haydarpaşa garının pencerelerini de kapatacak biçimde asıldığını gördüğümde içim bir cız etmişti. nedense, o pencerelerin arkasında çalışanların ve güzelim gar binasının küçümsendiğini düşünmüştüm. gar ve çevresiyle ilgili projeleri ve daha önce binanın hiç böyle giydirilmediğini de hatırlayarak. duyuru ve haber bombardımanı sürüyor, millet akın akın picasso'ları görmeye gidiyor. yine büyük laflar: 'türk insanının resim açlığı', 'orijinali görmenin önemi', 'kültür varlıklarına ulaşmakta fırsat eşitliği', 'picasso sendromu'.
şeytan da beni ordan burdan dürtüyor.
***
sendrom, adı üstünde pek sağlıklı bir şey değil. maksat 'orada' olmak, 'o' sergiyi izlemek. bakınız; kitap fuarları, film festivalleri. bakınız; istanbul modern'in kafeteryası.
***
müzelerin hayatı reddeden, fosilleri yücelten bir çağrışımı var. floransa'nın en büyük müzelerinden birinde geçirdiğim iki saatin sonunda, turist kalabalıklarının yanından koşarak kaçıp kendimi sokağa, sokak çalgıcılarının yanına atmıştım. yıllarca kitaplarda küçücük gördüğüm resimlerin bir salon büyüklüğünde olmasından etkilenmiştim elbette. ama, cenazelerin önünden geçen kortejleri hatırlatan kalabalığın içinde önce kendinle, sonra duvardakilerle yabancılaşmak kaçınılmaz.
***
odamda asılı olan, kötü kağıda, berbat renklerle basılmış bir posterine yıllarca baktıktan sonra, resim heykel müzesi'nde aslını görüp vurulduğum bu resimle anlamıştım 'orijinal'in ne demek olduğunu. şarabın kırmızısı ile avni lifij'in kendine mi, bize mi baktığı belli olmayan kısık gözlerini görmek için müzeyi bir ziyaret etmek gerek. ama garantisi yok! binlercesi depolarda üstüste duran resimlerin arasında mı, yoksa duvarlarda mı, artık şansınıza!(*)
ısı ayarı hergün picasso vakfı'na bildirilen picasso sergisindeki gibi üşüyüp üşümeyeceğinizi de bilemem. ödenekler bu yıl nasıl bir ısınma öngördüyse artık!
***
resimler sandıktan çıkarılırken holdingin başındaki hanımefendi gözyaşlarına boğuldu, gördük. ben de ağlamak istiyorum sayın seyirciler!
***
picasso'nun arkasından rodin sergisi geliyormuş. elbette röprodüksiyonlar. paris'teki rodin müzesi'nde bile aslına uygun kopyaları yer aldığına ve herkes de onları rodin yontmuşçasına izlediğine göre, bu normal. demek ki neymiş, bazen orijinal niyetine kopyalar sergilenebiliyormuş. gerçek dediğin nedir ki!
***
bana gelince. picasso'yu sevmem. sanatın kutsallaştırılmasından da hoşlanmam. kenya sokaklarında bir saatte oyuluveren ahşap heykelciklere rodin'inkiler kadar hayranlık duyarım. en şahane resimlerinse mağara duvarlarına çizilenler olduğunu düşünürüm. bir onların, bir de onlara en fazla yaklaşanların resimlerinin. yani çocukların ve şizofrenlerin.
***
..........
..........

-------------------------------------------------------------------------------------
(*) resim heykel müzesi'nde yaklaşık 8000 parça var, bunların 150 tanesi sergileniyor.

not: ben bunları düşünürken karman çorman, tv'de 'woody geldi, klarnet hatırlandı' başlıklı haberde hüsnü şenlendirici, o dopdolu salonu kıskandığını söylüyordu. onlar orada olmak için gittiler, klarnet dinlemeye değil, hüsnü kardeş. takma kafanı, sen çalmana devam et!

5 yorum:

rebetika dedi ki...

Ne yani haksız mı Hüsnü?Kalkmış Korcan Karar"Woody Allen geldi klarnet konuşulmaya başladı,köşe yazarları klarnet hakkında yazılar yazmaya başladı"diyor.Yahu bu adamın klarnet albümü Eylül'de çıkmasına rağmen 2005'in en çok satanları arasına girmiş.Köşe yazarları yazacağını çoktan yazmış.Hüsnü'nün dediği gibi oraya gidenler müzisyen Allen'a değil,yönetmen Allen'a gittiler.

>Biraz sert oldu galiba kusura bakma artık..

cumartesi dedi ki...

yok canım sert değil, sadece yanlış anlaşılmışım gibi geldi. ben de tam bunu söylüyorum, insanların oraya klarnet dinlemeye gitmediklerini. picasso meselesiyle bağı nedeniyle not düştüm. haberi, haberciliği eleştirmek başka zamana kalsın. adama 'sen niye daha önce çıkartmadın bu adamı haber bültenine peki' diye sorarlar.
bu arada sizin konuyla ilginizi de gördüm. 'şenlendirici'ye sevgilerle. :)

rebetika dedi ki...

aynı fikirdeysek sorun yok o zaman.yani konu hüsnü olunca akan sular duruyor bende biraz,o bakımdan..bir de yorumlardan şu "word verification" olayını kaldırırsan daha iyi olur sanki.

cumartesi dedi ki...

spam yorumlar gelip duruyor, gereksiz kalabalık. ama neden kaldırmamı istediğini de merak ettim.

rebetika dedi ki...

yorumu yazdık,ardından kullanıcı adı ve şifre.tam ohh be dedikten sonra bir bakmışsın iç içe geçmiş,okuyacağım diye gözlerini şaşı edecek harfler.ama madem spam problemi var,napalım katlanacağız.