30.9.12

payîz


5 eylül
akıntıya karşı yüzmek, bin cephede on bin savaş. yorucu evet.

6 eylül
montreal film festivali'nde büyük ödül, türkiye'de minimum seyirci. uzaktaki ateşe bakmak daha kolay olur, yakmaz!
***
bar taburelerini sevmem. saçlarımı savura savura gider en öndeki masaya da otururum. çevreye verdiğim rahatsızlık için özür dilemem gerektiğini düşünmeyeli epey oldu. darısı yenilerin başına..

7 eylül
istanbul dediğin, matkap sesiyle uyuyup hilti sesiyle uyanmak..
bitmez tükenmez bir inşaat.
iyi birşeye doğru evrildiğini bilsek gam yemiycez. heyhat..

8 eylül
hangi kanalı açsam karşımda bir metin erksan filmi. çevrildikleri zaman seyredilmemeyi bir yana bıraktım, yıllardır adını anan yokken.. ölü sevicilikte üstümüze yok billahi.
ve de sevmek zamanı'nın ne acayip bir atmosferi var ki, güllük gülistanlık ada akşamında dışarda yağmur yağıyor sanıp duvardaki resimlere göz ucuyla bakıverdim. biraz dikkatle baksam denizde uzakta bir kayıkta görüvericem halil ile meral'i.
***
burgazada'nın çocukları, ‎6-7 eylül'ün arifesinde evlerinde.. o vahşet günlerinde, denizden adaya çapulcuların, yağmacıların sokulmamış olmasının gizli gururunu da taşıyan arkadaşları karşıladılar onları. ağlayarak indikleri adada hüzünlü ve neşeli bir hafta geçirdiler. iki sene sonra yine hasret giderecekler.
biz bu arada daha kimleri kovarız, daha nasıl yoksullaşırızın peşindeyiz..
geçmişin sıkıntıları, ancak ders alınırsa anlamlı.

9 eylül
efendim, meslekten insanlara sorarsanız, size iki dar binayı yaşanabilir bir yer hâline getirmek için içerde yaptıkları değişiklikler yüzünden açılan davaları, yıkılan işlerini anlatırlar. demek ki neymiş: iki binayı birleştirmeyeceksin, elli ikisini birleştireceksin.
önce bulvarı açıp yara gibi sınıf farkı yarat, köyünden, ülkesinden edilmiş mültecilere, yolun karşısına geçemezsin psikolojisini ver. sonra 'vay girmeye korkuyoruz, hadi bunları buradan da atalım.' küfür niyetine kullanabiliriz artık: sensin kamu..
nereye kadar bilmiyorum ama, diren tarlabaşı!


13 eylül
mahallenin tanıdık son düğünü. sabah dokuzda neredeyse bir klüp ritmiyle aklım oraya gidiyor, ayaklarım dönüyor.
***



taraf tutmadan varolmaya çalışan kadınların sesi kesilmesin diye..
kadın pasajında erkek kahvesi açıp tacize devam edenler edemesin diye..
gazin, köylere gidip oradan çıkamayan kadınlara ulaşabilsin, onların sesini size ulaştırabilsin diye.

14 eylül
amed yolunda.

18 eylül
dağı bitirince meselenin çözüleceğini sananlara: bir aileden altı kişi dağa gitmiş geçen hafta mahallemizden. buralar hep dağ.
bu muktedir yöntemler, bu nefret dilinin içinde şaşırıyor muyuz? sizin var mı hep birlikte ölüme gitmek için bir haysiyet meseleniz? ve o ailelerden geriye kalanlar ve hatta gidenler 'bitsin bu iş, barış gelsin' derken kâhir çoğunlukla, siz hâlâ barışın gelmesini bir tarafın kazanması olarak mı görüyorsunuz? bitince geriye kalan travma ile boğuşacağımız onyıllar var. cümleten geçmiş olsun.
***
futbol eğlenceli bişey cidden. bir vakıf ve bir kooperatif üyesi kadınlar arası maçta, bizden mızmız ve göstermelik oyun bekleyenler avuçlarını yaladı. çoğunun sıfır olan futbol bilgisiyle mücadelesi yerinde bir maçtı. birkaç gün süren bacak ağrısı geçti. adrenalin isteğiyle yeni maçlara bakıyoruz artık. takım sporunda lafı bile olmaz ama gol de attım ayıptır söylemesi.

19 eylül
bütün memlekette çocukların içli dışlı inşaatı bitmemiş okullarda eğitime başlamasından söz edilince içimden yine tekrarladım:
her yer van, hepimiz suç ortağı.

24 eylül
yollar bana memleket..

3 yorum:

serenn dedi ki...

blogunu çok beğendim cnm :)

Adsız dedi ki...

www.traviango.com traviandan tutunda asfalt online ' a kadar birçok Amerika & Türkiye savaşına sizde tanıklık edin online oyunlarımız yabancı ve türk kapışmasıdır. En yeni güncel sadece mobil cihazlarınız için tasarlanmış filmleri ücretsiz indirin.

atesinsesi dedi ki...

keşke yazmayı bırakmasaymışsınız,umarım hayat size başka sayfalarda gülümsüyordur.